Dinozorların neslinin tükenmesinin büyük bir asteroit çarpmasından kaynaklandığına inanılıyor. Bu yazımızda insanların benzer bir olaydan sağ çıkıp çıkamayacağını araştıracağız. Dinozorlar milyonlarca yıl boyunca Dünya’daki en baskın türdü ancak her şey gibi onların hakimiyetinin de bir noktada sona ermesi gerekiyordu. Ve öyle de oldu… Kretase-Paleojen (K-Pg) kitlesel yok oluş olayı gezegendeki neredeyse tüm dinozor türlerinin yok olmasına neden oldu (kuşlar hayatta kaldı). Ölümlerinin ve bu yok oluş olayının kesin nedeni bir bütün olarak bilinmiyor. Ancak sayısız çalışma ve mevcut kayda değer miktarda kanıt, en olası nedenin asteroit çarpması olduğunu gösteriyor. Bu etki sadece dinozorların çoğunu yok etmekle kalmadı, aynı zamanda pterosaurlar, ammonitler, plesiosaurlar ve mosasaurlar gibi türlerin de yok olmasına neden oldu. Yine de böcekler, memeliler, balıklar ve mercanlar dahil diğer birkaç organizma bu olaydan sağ kurtuldu ve önemli şekillerde gelişmeye devam etti.
K-Pg Asteroit Çarpması Olayı
Kanıtlar, çarpma yerinin Meksika’daki Yucatán Yarımadası’nın merkezinde bulunan Chicxulub krateri olduğunu gösteriyor. Bilim insanları, bu krateri oluşturan asteroitin dinozorların yok oluşuna neden olduğuna inanıyor. Kanıtlar, yok oluş olayının zaman çizelgesinin kraterin yaşıyla yakından eşleştiğini gösteriyor. Bilim adamları asteroitin boyutunun 10 ila 15 kilometre civarında olduğunu tahmin ediyor, ancak asteroitin Dünya’ya çarpma hızı nedeniyle kraterin genişliği 150 kilometreye kadar çıktı. Araştırmalar, büyük asteroitlerin Dünya’ya çarpma olasılığının her zaman düşük olduğunu gösteriyor. Kitlesel yok oluşa neden olabilecek bir çarpışmanın gerçekleşme olasılığı yüz milyon yılda birdir. Bir asteroitin Dünya üzerindeki etkisi ne kadar yıkıcı olursa, olasılığı da o kadar düşük olur.
Dinozorların ve Memelilerin Bir Arada Varlığı
Bu analizi yapan bilim insanları, plasentalı memelilerin fosilleri de dahil olmak üzere, bazıları 66 milyon yıl kadar eski olan çok çeşitli fosil örneklerini kullandılar. Bu çalışma, onların köken zamanını ve ilgili türlerin çeşitlenmesine evrimsel sürecin nasıl izin verdiğini belirlemelerine olanak sağladı. Buldukları sonuçlardan biri, memelilerin, insanların en eski ataları da dahil olmak üzere, dinozorların nesli tükenmeden önce ortaya çıktığıdır. Dinozorların yok olmasının ardından evrim, memelilerin hızla çeşitlenmesiyle sonuçlandı. K-Pg neslinin tükenmesinden önce de var olan diğer memeli hayvanlar arasında tavşan ve yabani tavşanlardan oluşan grup (Lagomorpha) ile köpek ve kedilerden oluşan grup (Carnivora) yer almaktadır.
Bir Asteroit Çarpmasından Kurtulmak
Açık olmak gerekirse, eğer bir asteroit çarpmasının yakın olduğu belirlenirse, onu iterek, yok ederek veya çarpışma etkisini azaltarak bundan kaçınmak için hazırlık adımları atabiliriz. İnsanlığı başka bir gezegene bile gönderebiliriz! Bu, lojistik bir kabus ve en az bir asırlık bir uyarı süresi gibi görünse de, bilim insanları olasılıklar üzerinde düşündü. Plan, insanlar ve hayvanlar için, onların kendi kendilerine yetebilmelerini ve Ay veya Mars yüzeyinde zor koşullarda yaşayabilmelerini sağlayacak bir ortam oluşturmaktır. Diğer bir plan ise bir hayatta kalma barınağı kurmak olacaktır. Kendi kendine yeterlilik sorunları da ortaya çıkacağından bu da zor olacaktır. İnsanlar bu barınaklarda yıllarca, muhtemelen onlarca yıl yaşamak zorunda kalacaktı. Ayrıca bu barınakların nereye kurulması gerektiği ve gerekli kaynakların nasıl temin edileceği gibi sorulara da cevap vermemiz gerekiyor.
Çözüm
Yani tüm dinozorları yok eden olaya benzer bir yok oluş olayından muhtemelen hayatta kalacağız gibi görünüyor. Yüzlerce potansiyel olarak tehlikeli asteroit ve bunların Dünya’ya ne zaman çarpabileceği hakkında veri toplamış olsak da, bilim adamları sürekli olarak tespit edilemeyen yeni asteroitler arıyorlar. Mümkün olduğu kadar çok hayatın kurtarılmasını sağlamak amacıyla yeterli hazırlık için bu tür nesnelerin erken tespiti gereklidir. Mevcut teknoloji ve uzay uydularıyla, asteroit çarpmasının kaçınılmaz olduğu durumlarda yeterli hazırlıklılığı sağlayabiliyoruz. Ayrıca güneş sistemi, büyük bir kısmı boş olmasına rağmen oldukça kaotik bir bölgedir. Jüpiter’in yerçekimi, asteroit kuşağındaki nesneleri ciddi şekilde etkiliyor ve onları sürekli takip etmemizi gerektiriyor. Ek olarak, bu asteroitler arasındaki çarpışmalar, birinin Dünya’ya yüksek hızlarda fırlatılmasına neden olabilir. Dolayısıyla, bu asteroitler hakkında sürekli tetikte olmak ve güncel bilgiler almak bizi potansiyel yok oluştan kurtaracak tek şey olabilir!